Lord Kelvin ya da gerçek adıyla William Thomson, 19. yüzyılın ikinci yarısındaki bilimsel atılımı ve endüstri gelişmesini harekete geçiren kişilerdendir. Elektromanyetik kurama, termodinamiğe ve jeofiziğe katkılarının yanı sıra, elektrik mühendisliği, matematik ve denizcilik alanındaki öncülükleriyle de tanınmaktadır.
Bir matematik öğretmeninin oğlu olan William Thomson, ilk eğitimini babasından aldıktan sonra 10 yaşında Glasgow Üniversitesi’ne, 18 yaşında Cambrige Üniversitesi’ne girdi.
Öğrenimini tamamladıktan sonra Paris’te Regnault ile buhar makinesinin gelişiminde kullanılan ısı değişmezleri üstünde çalışmaya başladı. Bu deneyim, daha sonra (Clausius ile aynı zamanlarda), termodinamik yasalarını ortaya çıkarmasını ve Kelvin ölçeği adı verilen sıcaklık ölçeğini oluşturmasını sağladı.
22 yaşında, Glasgow Üniversitesi’ne atandı. Orada, manyetizma üstüne araştırmalar yapmaya başladı. Ayrıca, ilk fizik araştırma laboratuarlarından birini kurdu ve uygulamalı matematik konusundaki öncü bir yayında yöneticilik yaptı.
Termodinamik çalışmalarını sürdüren Thomson, dünyanın yaşı konusunda çeşitli tartışmalara girdi. Araştırmaları, dünyanın 100 milyon yıldan daha yaşlı olamayacağını gösteriyordu. Bu, söz konusu dönemin yerbilimcileri ve darwinciler tarafından öne sürülenin çok altında bir sayıydı. Ama Thomson, dünyanın yaşı konusunda elde ettiği sonuçlara her zaman inandı. Hatta son yıllarına doğru, dünyada bulunan radyoaktif ısı kaynaklarının, dünyanın yaşını oldukça yükseltebileceğinin bulunmasına karşın, kanısı değişmedi.
1855’te Thomson, ilk başarılı denizaltı telgraf kablolarının gerçekleştirilmesiyle uğraştı. Bu çalışmalar sırasında, elektrik iletiminin fiziksel ilkelerinin, geniş bilgi gerektiren birçok sorun ortaya çıkardığını fark etti. 1866’da denizaltı kablolarının döşenmesi tamamlandı ve Thomson, bir çığır açan bu hizmetinden dolayı, Kraliçe Victoria tarafından Sir unvanıyla ödüllendirildi. 1892’de Thomson yeniden ödüllendirilerek, Largs Baronu unvanını aldı.