İngiliz bilim adamı William Crookes, kimya ve fizik dallarında yaptığı araştırmalarla ün kazanmıştır. Yaşadığı çağda bilginler bugünkü gibi tek konuda uzmanlaşmazlardı. Crookes, çağdaş bilginlerin ilk örneklerindendir. Krallık Koleji’nin kimya bölümünü bitirdikten sonra, Oxford’da Radcliffe Gözlemevi’nin meteoroloji bölümünde yöneticilik görevi aldı. Daha sonra Chester’de kimya dersleri vermeye başladı. Yaşamı boyunca hem fiziğe hem kimyaya büyük ilgi duydu. Ömrünün son yıllarında yer alan bir olaya kadar saygın bir bilim adamı olarak tanındı. 1856’da Ellen Humphrey ile evlenip Londra’ya yerleşti ve hemen tüm yaşamını, Kensington Park civarında, babasının mirasıyla kurduğu özel laboratuarında geçirdi.
Crookes, yaşamı boyunca bilimsel yayımlarla uğraştı. 1857’de, Londra Fotoğrafçılık Derneği’nin yayımladığı fotoğraf dergisinin çıkmasına büyük katkısı oldu. Çekmiş olduğu Ay resimlerinin bu dergilerde yayımlanması, gökbilim çevrelerinin ilgisini topladı ve Krallık Akademisi’nin, çalışmalarını destekleme amacıyla bir bağış yapmasına yol açtı. 1864’de zamanın en ünlü bilimsel yayını olan Quarterly Journal of Science’ın yayımcısı oldu. 1869’da Chemical News’ı kendisi çıkarmaya başladı ve 1906’ya dek yayımcılığı sürdürdü.
Crookes’un ilk bilimsel başarısı, bir tayfgörür yardımıyla, kendine özgü yeşil bir çizgi salan talyum elementini bulmak oldu.
Ticari ve siyasal yaşamının çeşitli düzeylerinde, bilimsel uygulama gerektiren işlerde danışmanlık yaptı. Örneğin, pamuklularda boyama işlemleri ve kanalizasyon sorunları gibi konularla ilgilendi. 1898’lerde düzensiz bitki yetiştirme sonucu topraktan azot çekilmesi konusuna eğildi. Günümüzde cam işlemeciliği ve kaynakçılıkta kullanılan gözlüklerdeki ısıyı ve morötesi ışınları soğuran cam gereç, hala onun adını taşır. Yapay elmas üretimi denemelerine de, gene ilk kez Crookes girişmiştir.
Bununla birlikte, Crookes’u üne ulaştıran asıl çalışma, vakum ve ışınım olaylarını incelemiş olmasıdır. Geliştirdiği Crookes tüpü, hala çok geçerli bir laboratuar aygıtıdır. Bu, içinde bir artı (anot) ve bir eksi uç (katot) bulunan kapalı bir cam tüptür. İçindeki vakum, bir pompayla ayarlanabilir. Kısmi vakum halinde ortaya çıkan ışıklı ve karanlık bölgeler, katottan anoda doğru gitmekte olan elektronların (katot ışınları) hızını ve yoğunluğunu gösterir.
Crookes bu aygıtı katot ışınlarını incelemede kullandı. Aynı aygıtlarla 1895’de W. K. Röntgen tarafından X-ışınları saptandı. Öte yandan Ernest Rutherford da, elektronların yapısıyla ilgili öncü çalışmalarında bu tüpten yararlandı.
Crookes tüpünün iç yüzü çinko sülfürle kaplanırsa, buraya çarpan elektronlar küçük parıltılar oluşturur. Crookes bu yeni aygıta spintariskop adını verdi. Bu aygıtın yardımıyla, kendisi ve başka araştırmacılar, manyetik alanın bir elektron demetinin doğrultusu üstündeki etkisini araştırdılar. Crookes, ayrıca, radyum tuzlarının, ekran üstündeki fosforesans özelliklerinden yararlanılarak gözlenebileceklerini ortaya koydu. Buna benzer ilke, televizyon alıcılarındaki katot ışını tüpünde kullanılmıştır.
Sıcak cisimlerden yayılan ışınım enerjisiyle de ilgilenen Crookes, böyle cisimlerin saldığı küçük ısı miktarlarını ölçebilen radyometreyi buldu. Bu aygıt, laboratuar deneylerinde hala kullanılmaktadır. Havası boşaltılmış bir cam balonun içinde düşey olarak yerleştirilmiş, serbestçe dönebilen hafif düşey bir eksen ile bu eksene tutturulmuş haçın uçlarına takılı kanatlardan oluşur. Kanatların bir yüzü beyaza, öteki yüzü mat siyaha boyanmıştır. Aygıt, bir ısı kaynağına yaklaştırıldığında, fırıldak, beyaz yüzlerin baktığı yönde dönmeye başlar. Koyu renkler açık renklere oranla daha çok ısı soğurduğu ve saldığı için, Crookes bu dönme olgusuna, mat siyah yüzeyden salınan ışınların oluşturduğu basıncın neden olduğunu düşündü. Ancak ışınım basıncı etkisinin, bu olayın açıklanmasına yetmeyecek kadar zayıf olduğu artık bilinmektedir. Olayın gerçek nedeni, tüp içinde kalan hava moleküllerinin, kanatların daha sıcak olan yüzeylerinde birikmesi ve kanatlara kuvvet uygulamasıdır.
Bilimsel kişiliğine zarar vermesine karşın Crookes, ispirtizma olaylarını da incelemeye başladı. 1870 – 1874 arasında parafizik olayları üstünde denemelere girişti. Tanınmış medyum Florence Cook’un bulunduğu bir toplantıda, ölmüş bir kadının ruhu ile haberleştiğini öne sürdü. Crookes ve başka tanınmış bilim adamları konuya bilimsel açıklamalar kazandırmak için deneylere giriştilerse de, bu tutum kuşkuyla karşılandı ve bunlardan bazıları sahtecilikle suçlandı. Crookes, bu olayın doğurduğu etkiden bir türlü kurtulamadı.