Birçok efsaneye(!) konu olan ve geleceğin elementi diye tabir etmeye yetecek kadar popülariteye sahip olan bor bileşiklerinin üretiminin yaklaşık 3/4’ü ülkemizde bulunan bor yataklarından karşılanmaktadır.
Toprak grubu elementlerinin ilk üyesi olan bor üzerine Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Anorganik Kimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halil Güler ile kısa bir söyleşide bulunduk.
Borun yapısından kısaca bahseder misiniz?
Bor, periyodik tabloda atom numarası 5 olan ve kimyasal sembolü “B” olan bir elementtir. Bor bir yarı metaldir. Güneş sisteminde ve dünyanın kabuğunda diğer elementlere göre daha az bulunan bir elementtir.
Doğada hangi yapılarda bulunur? Saf olarak elde edilebilir mi?
Borun, doğada rastlanan bileşiklerinin (borat minerallerinin) suda çözünürlüğünün yüksek olması sebebiyle belli yerlerde yüksek yoğunlukta bulunma özelliği vardır. Bu mineraller doğada büyük oranda boraks ve kernit olarak topraktan çıkarılmaktadır. Bor elementi saf olarak ancak kimyasal yöntemlerle elde edilebilmektedir.
Bu kadar popüler ve önemli olmasının sebebi nedir?
Popülerlik tabi ki izafidir, borun ülkemizde %70 gibi dünya rezervlerinin büyük kısmını bulundurması belki de onu bizce popüler kılmaktadır. Boru kimya endüstrisinde önemli kılan unsurlar ise, çok yüksek ısıya dayanıklı malzemelerin yapılabilmesi, hafif zırhlı malzemelerin üretilebilmesi, tekstilde ve kağıt endüstrisinde yanmaz malzemelerin üretilmesi, nükleer teknolojide bor elementinin nötron soğurucu özelliği ile nükleer santral inşaatlarında kullanılması başlıca kullanım alanları olarak sayılabilir. Tabi bunların yanında endüstrinin değişik dallarında yüzlerce kullanımı olan bir kimyasal malzeme olması da onu ayrıca popüler hale getirmektedir.
Bor ile çalışan arabaların üretildiği ancak petrol ticaretinden dolayı piyasa sürülmediği söyleniyor. Bu konuda bir bilginiz var mı? Bor ile çalışan arabada enerji üretimi nasıl bir mekanizma ile gerçekleşmektedir kısaca bilgi verebilir misiniz?
Borla çalışan araba haberleri zaman zaman basında çıkmaktadır. Boru enerji malzemesi kılan aslında onun rol aldığı sodyum bor hidrür bileşiğinden gelmektedir. Bu maddeye genelde hidrojen süngeri de denir. Kimyasal bir işlemle yapısındaki hidrojen gazı açığa çıkar ve bu şekilde yanma reaksiyonu ya da yakıt pilleri teknolojisi ile araçlar çalıştırılmaktadır. Bu yöntemin bir diğer avantajı da açığa çıkan atık kimyasal bir işlemle tekrar sodyum bor hidrür bileşiğine geri döndürülmektedir. Bu konuda gerek dünyada gerekse de ülkemizde prototip çalışmalar vardır. Günümüzde petrol hala, diğer yakıtlara göre ekonomik avantajını sürdürdüğü için borun bir enerji kaynağı olarak yaygın kullanımını engellemektedir.
Dünya üzerindeki bor rezervlerinin %73 ü Türkiye’de. Bu fırsatı nasıl değerlendiriyoruz? Neler yapıyoruz?
Ülkemizin, dünya bor rezervlerini elinde tutmakta olduğu kesindir. Ülkemizde borla ilgili endüstriyel faaliyetler ağırlıklı olarak kamu kurumlarınca yapılmaktadır. Eti Maden işletmeleri ve Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü en önde gelen kurumlardır. Üniversitelerimizin bazılarında da borla ilgili araştırma merkezleri kurulmuştur. Maalesef ki özel sektörün bu konuyla ilgili çalışmaları neredeyse yok denecek kadar azdır.
- Aslında borla ilgili ülkemizin yapması gereken çok şey vardır, bunları kısaca maddeler halinde sayarsak;
- Kamuda yapılan çalışmaların gerek maddi ve gerekse de araştırmacı sayısının arttırılarak,
- Yeni kimyasal tesislerin sayılarının çoğaltılması;
- Özel sektörün endüstriyel kullanımı olan bor ürünlerinin üretimi için teşvik edilmesi;
- Bor madenlerinin yoğunlukta olduğu bölgelerde (Balıkesir, Eskişehir, Kütahya gibi) özel Bor Endüstri Bölgelerinin kurulumunun devletçe teşvik edilmesi;
- Yüksek teknolojide kullanılan, ama tüketimi az olan ürünlerin geliştirilmesi için de özel Bor Teknoloji üretim enstitülerinin kurulmasını sayabiliriz.
Bor bileşiklerinin geri dönüşümü mümkün mü?
Geri dönüşüm kullandığınız kimyasal malzemenin yapısına bağlıdır. Örneğin sodyum bor hidrür bileşiği yakıt olarak kullanıldıktan sonra artık ürün sodyum metaborattır. Bu artık tekrar geri dönüşüm işlemiyle ilk haline getirilebilir. Ama bu olay her bor bileşiği için tabi ki geçerli değildir.
Avrupa’da borun insan sağlığına zararlı olduğuna dair iddialar mevcut. Bu konuda yorumunuz nedir?
Doğada her element gibi borun da toksik etkisi canlılar üzerinde tabi ki vardır. Bu konuyla ilgili dünyada kimyasal maddelerin canlılar üzerindeki toksik etkilerini inceleyen araştırmacılar ve yayımlanmış çalışmaları vardır. Sağlıklı bir yaşam ve doğayı kirletmeden bor ve bileşiklerinin doğru kullanımı bu bilgileri dikkate alarak tabi ki de mümkündür.