Vakumla yalıtılmış şişeyi, yani termosu buluşuyla tanınan, düşük sıcaklıktaki araştırmaların öncüsü olan Sir James Dewar 20 Eylül 1842’de Kincardine-on- Forth’ta (İskoçya) doğdu. Sürekli romatizma ağrıları çekmesi, öğrenimini büyük ölçüde engelledi; ama 1868 yılında Edinburgh Üniversitesi’ni bitirmeyi başardı.
1869’da Krallık Veterinerlik Koleji’nde kimya öğretmenliğine başlayan Dewar, 1875’te doğal deneysel felsefe profesörlüğüne atanınca Cambridge’e geçti; 1877’de Londra’daki Krallık Enstitüsü’nde kimya profesörü oldu. Bütün önemli çalışmalarını Krallık Enstitüsü’nde yürütmekle birlikte ölümüne kadar her iki görevi de sürdürdü.
1867’de benzenin molekül yapısı için önerisini içeren yayınıyla başlayan ilk çalışmaları, yüksek sıcaklıkları ölçmek, elektrikli arkın kimyası ve gözün ışığa gösterdiği tepki gibi çeşitli konuları kapsamaktaydı. 1872’de, çok düşük sıcaklıklarda maddelerin özgül ısılarıyla ilgili deneylerini yaparken deney parçasını ısıdan yalıtma sorun oldu. Bulduğu çözüm, çevresindeki havadan kondüksiyon ve konveksiyon yoluyla ısı almasını engellemek için, deneyi vakum içine kapatmaktı. Yirmi yıl sonra bu ilkeden yararlanarak Dewar şişesini yaptı. Bu kapta, düşük sıcaklıktaki sıvı gaz uzun süre saklanabiliyordu. Dewar şişeleri hala bu amaçla kullanılmaktadır. Evlerde kullanılan termoslar daha sonra ticari amaçla bu kaptan geliştirilmiştir. Oysa, Dewar çok zengin olmasını sağlayabilecek bu aygıtın patentini almak için hiçbir çaba harcamamıştır.
Dewar, düşük sıcaklıktaki çalışmalarına da aynı yıllarda başladı ve 1874’te iki önemli muhtırası yayınlandı: İngiliz Derneği’nde sunduğu Sıvı Gazların Gizli Isısı; Yeni Birçok Yetkin Vakum Sağlama Yöntemi. İkinci yayının konusu, bilinen mekanik pompa yöntemleriyle elde edilen yüksek vakumdan en son gaz moleküllerini çıkarmak için kömürün soğurucu gücünün kullanılmasıydı. Dewar, sıvı havayı elde ettikten sonra bu ortamda soğuyan kömürün soğurma gücünün son derece artığını ve bu yolla elde edilen vakumun, atom tanecikleriyle çalışan fizikçiler için çok önemli olduğunu fark etti. Söz konusu kömür, Birinci Dünya Savaşında ortaya çıkan gaz maskelerinde de kullanıldı.
Fizikçi L.P. Cailletet (1832 – 1913), 300 atmosferlik basınca sıkıştırıp buhar elde ederek, oksijeni kısmen sıvılaştırmayı başarmıştı. Dewar, 1884’te gerçek sıvı oksijeni toplayan ilk kişi oldu ve bu deneyi Krallık Enstitüsü’nde seyirciler önünde gösterdi. Kullanılan ilke, gazı önce sıkıştırmaya, sonra da sıcaklıkta apansız bir düşmeye neden olan, havası boşaltılmış bir bölmede genişlemesine izin vermeye dayanıyordu. İki yıl sonra katı oksijen elde edildi ve 1885’te Dewar, hidrojen buharını toplamayı başardı. Sıvı hidrojen 1898’de elde edildi ama ortamdaki neonun donarak aygıtın valflarını tıkaması yüzünden, helyumu sıvılaştırma çabaları başarısızlıkla sonuçlandı. Dewar, başkalarının yürütemedikleri deneylerde kazandığı başarıyı büyük ölçüde vakumla yalıtıma borçluydu.
1888 – 1891 yıllarında hükümetin patlayıcılarla ilgili komitesinde üyelik yapan Dewar, Sir Frederick Augustus Abel’le (1827 – 1902) birlikte, kordit adı verilen patlayıcıyı buldu. 1897’de Kimya Derneği’nin, 1902’de de Britanya Derneği’nin başkanlığına seçildi. 1877’de Krallık Akademisi’ne üye oldu. 1894’te Rumford madalyasıyla ödüllendirildi; 1904’te Sir unvanını aldı.