Simyacı (özgün adı O Alquimista), Brezilyalı eski şarkı sözü yazarı Paulo Coelho’nun, yayınladığı 1988 yılından bu yana dünyayı birbirine katan, eleştirmenler tarafından bir fenomen olarak değerlendirilen üçüncü romanıdır.
Simyacı, altı yılda kırk iki ülkede yirmi altı dile çevrildi ve yedi milyondan fazla sattı. Bu, Gabriel Garcia Marquez’den bu yana görülmemiş bir olay. Roman, yüreğinde çocukluğunu yitirmemiş olan okurlar için bir klasik kimliği kazanmıştır.
Simyacı, İspanya’dan kalkıp Mısır Piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago’nun masalsı yaşamının felsefi öyküsüdür.Simyacı’yı bulmak kendini bulmaktır… Simyacı’nın dünya çapında bu kadar satmasının sebebi belki de kılavuzculuk niteliğinin ön planda olmasıdır. Simyacı’yı okumak , herkes uykudayken şafak vakti güneşin doğuşunu beklemektir.
Kitabın Ana Fikri:
Hayattaki mutluluğumuz bazen bize uzak gibi görünse de çok yakınımızda olabilir. Bunu geç de olsa anlamak bize hayatın tadına varmamızı sağlayacaktır.
Kendi Yorumum:
Geçen yıl Balıkesir Üniversitesinde Kimya Kulübünün düzenlediği kariyer gününde bir konuşmacının tavsiyesi üzerine alıp okuduğum bir kitaptı. Okumak için çok geç kaldığımın farkına varsam da kitabın tanıtımında yazıldığı gibi (“ yüreğinde çocukluğunu yitirmemiş olan okurlar için bir klasik kimliği kazanmıştır”) hangi yaşta olursanız olun kendinizden bir şeyler bulabileceğiniz bir kitap.
Aslında çok da fazla kimya ile ilgili olmasa da, kimyayı da kapsayan bir terim olan simya ve bunu içinde barındıran simyacı adlı romanın her kimyacı tarafından okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
2 yorum
Borges Simyacı dan daha evvel yazdığı bir kitabında aynı hikayeyi binbir gece masallarından alıntı olarak anlatır ve tamamı bir buçuk sayfadır.
Bu beni çok şaşırtmıştır.
Sizin gibi kültürlü, araştırmayı seven ve düşünen insanlarımız ne yazık ki gün geçtikçe azalıyor. Kitabın ismini verebilirseniz bizi güzelce düşünmeye sevk edersiniz. Paylaşımınız için tekrar teşekkür ederiz. 🙂