Strathclyde ve New York Şehir Üniversitelerinden bilim adamları gıda, kozmetik ve biyotıp alanlarında kullanılan biyolojik jellerin keşfini kolaylaştıracak yeni bir yöntem oluşturdular. Araştırma Nature Chemistry dergisinde yayınlanmıştır.
Dr. Tell Tuttle (Strathclyde Üniversitesi) ve Profesör Rein Ulijn (Strathclyde Üniversitesi + New York Şehir Üniversitesi yeni İleri Araştırma Merkezi nanobilim başkanı) ve ekiplerinin atılımı sayesinde geniş bir uygulama aralığında kullanılabilecek işlevsel jellerin keşfinin kolaylaşacağına inanılmaktadır.
Şimdiye kadar yeni jellerin keşfi büyük ölçüde şansa dayanıyordu. Bunun önüne geçmek isteyen araştırmacılar, peptidlerin (canlı sistemlerin yapı taşları) kararlı jeller oluşturmak üzere nasıl birleştiğini doğru bir şekilde tahmin etmek için bir tarama yöntemi geliştirdiler.
Profesör Ulijn araştırma hakkında şunları belirtmektedir: ‘’ Çoğu insan yaşam kodlarımız olan DNA’yı bilmektedir. Bu kod sadece 20 kimyasal yapı taşının (aminoasitlerin) canlı sistemin yapısını oluşturan özel dizilerin (peptidler olarak da bilinir) birleşmesinden oluşmaktadır. Amacımız biyolojiden esinlenerek peptidlere dayalı yapı tasarımı gerçekleştirmektir. Tabi bu tasarımla çok daha basit, ölçeklenebilir, ayarlanabilir, sağlam ve fonksiyonel peptidler elde edilecektir. ‘’
Amino asitlerin olası dizilimlerinin sayısı çok çok fazladır yani hepsini test etmek mümkün değildir. Bu imkansızlık özel uygulamalar için yeni aday peptidlerin keşfini sınırlamaktadır.
Bu keşif öncesinde, özel bir peptidin (örneğin üç amino asitten oluşan bir tripeptid) biyolojik jel gibi bir yapı oluşturup oluşturmayacağını tahmin etmenin güvenilir bir yolu yoktu ve bilim adamları her biri için ayrı ayrı zaman alıcı deneylere veya şanslarına güveniyor olacaktı.
Dr. Tuttle şunları belirtmektedir: ‘’ Tripeptidler için 8,000 olasılık bulunmaktadır ve bu konuda arzu edilen özelliklere sahip olan malzemeleri geliştirmek için kullanılabilecek herhangi bir tanesini tahmin eden hesaplama yöntemleri geliştirdik. Bu yöntemler nötral pH değerlerinde hidrojeller oluşturabilen basit tripeptidlerin yeni bir grubunun keşfine yol açacaktır. Bu malzemeler, biyolojik sistemlerdeki jellere kıyasla çok daha basittir fakat çeşitli alanlarda (hücre kültürleri ve kozmetik bileşenleri gibi) yararlanılabilecek bazı ilginç özelliklere sahip olacaktırlar.’’
Kaynak: sciencedaily.com