Yediklerimizde çok fazla artış olmasa da her yıl obezite oranı artıyor.
Yediklerimizde çok fazla artış olmasa da her yıl obezite oranı artıyor. Hareketsiz yaşam şekli, çevresel toksinler, kimyasallarla dolu dünya ve hormonlarımızı kötü etkileyen bileşenler. Özellikle aşağıda verdiğimiz 6 kimyasal madde bel çevrenizi genişletiyor, tamamen uzak durmak mümkün olmasa da en azından bir sınır koyabilirsiniz.
Atrazin
Genellikle mısır, şeker kamışı ve bazı bitkilerde bulunan bu ilaç hücrenin mitokondriyal fonksiyonunu bozuyor ve hayvanlarda insülin direncine neden oluyor. Özellikle mısır alırken organik mısır almaya özen gösterin.
Bisfenol – A (BPA)
Genellikle yiyecek ve içeceklerin saklanması için üretilen plastiklerde kullanılan BPA, östrojen taklidi yaptığı için üreme sistemine son derece zararlı. Aynı zamanda yağ hücreleri içinde biyokimyasal hareket yarattığı için enflamasyon ve yağ hücresi büyümesine neden oluyor. Konserve gıda ya da plastik kapta yiyecek aldığınızda (su bile olsa) BPA içermez etiketi olmasına dikkat edin.
Merkür
Yüksek früktoz içeren mısır şurubundan uzak durmanız için bir neden daha. Mısır şurubu, işlenirken içinde çok az da olsa civa içeriyor. Uzun süreli tüketim de vücutta civa birikimine neden oluyor. Konserve gıdalar içerirken etiketini okumak ve mümkün olduğunca uzak durmak gerekiyor.
Triklosan
El hijyen ürünlerinde, sabunlarında, diş macunlarında, antibakteriyel özellikleri nedeniyle bolca triklosan bulunur. Ancak bu madde tiroid bezinin çalışmasında oldukça zararlı etkiye sahip. Şimdilik kesin bir çalışma olmasa da daha fazla araştırma yapılıyor. Şimdiden önleminizi almak istiyorsanız, triklosan içermeyen ürünleri tercih etmekte fayda var.
Ftalat
Bu madde de, dayanıklılığı, esnekliği ve saydamlığı arttırmak için plastikte kullanılır. Çocuk oyuncaklarında, kişisel bakım ürünlerinde de rastlanır. Obez çocuklarda yapılan bir araştırmada vücutlarında yüksek oranda ftalata rastlanmıştır. Genç kızlarda da yüksek ftalat seviyesi ve aşırı kilo arasında bağlantı vardır.
Tributiltin
Tributiltin, genel olarak ekinlerde mantar ilacı olarak kullanılsa da, bakteri gelişimini önlediği için tekne boyalarında da kullanılır. Bu kimyasala maruz kalan hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde yağ hücresi gelişimi gözlenmiştir. Ne yazık ki tributiltin ev tozunda da bulunuyor.
Haber Kaynağı : Habertürk
Ayrıca gıdalara katılan katkı maddelerinden biri olan mono sodyum glutamat (MSG), ürünün beyin tarafından güzel algılanmasını sağlıyor.
Bir katkı maddesi olan mono sodyum glutamat (MSG), hazır gıdalarda yaygın bir şekilde kullanılıyor. Lezzet artırıcı olarak da bilinen MSG, fazla miktarda tüketildiği takdirde sağlığı olumsuz etkiliyor. Uzmanlar MSG’li ürünlerin özellikle çocuklar tarafından sınırlı tüketilmesi gerektiğini söylüyor.
MSG, nişasta, şeker ve melas hammaddeleri kullanılarak bakteriyel fermantasyon yoluyla elde edilen tuz görünümünde bir tür katkı maddesi. Yiyeceklere katıldığında, o ürünün tadının beyin tarafından güzel olarak algılanmasını sağlar ve daha fazla yemeye sebep olur.
Ayrıca MSG’nin bir çok hastalığa davetiye çıkardığıda bilinmektedir.“Etikette MSG, E621, glutamat, mono sodyum glutamat, glutamic asit, glutamin terimlerinin yer aldığı ürünler asla tercih edilmemelidir.
MSG’nin en çok kullanıldığı ürünler
Hazır çorba ve soslar, bazı katı ve ekmek üstü yağlar, bulyon, baharat karışımları, bazı tatlı-tuzlu hazır ürünler, cips, donmuş veya donmamış hazır yiyecekler, salam, sucuk, sosis, kuruyemiş, pizza.
Yediğimiz ürünlerin içeriklerine dikkat edelim.Sağlıklı günler