Doğal fotokoruyucular
Ozon, yerkabuğun 10 km üzerinden başlayıp 50 km uzaklığı kadar devam eden, çoğunluğu stratosfer tabakasında bulunan bir fotoabsorplayıcı (ışık emici) moleküldür. Kısa dalga UVB ve tüm UVC ışınlarını yüksek miktarda absorbe eder, ama UVA ışınlarına karşı geçirgendir. Ozon konsantrasyonu doğal olarak sıcaklık, hava durumu, enlem ve yükseklik gibi etkenlere göre değişir. Atmosferin yüksek rakımlı yerlerde daha ince olması sonucu; her 300 metre yüksekliğe çıktıkça ultraviyole radyasyon yoğunluğu % 4 artmaktadır. Enlem derecesi başına UVB yoğunluğundaki ortalama artış yaklaşık olarak % 3’tür. Gündüz süresi de ultraviyole radyasyon yoğunluğunu etkilemektedir. Güneş zirvedeyken, güneş ışınları başka zaman dilimindekinden daha az atmosferden geçmekte ve bu nedenle atmosfer esasen daha az ultraviyole ışını absorbe etmektedir.
Ozon tabakasına zarar veren maddeler (örneğin kloroflorokarbonlar) dünyasal ultraviyole maruziyeti üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Ozon seviyesinin mevsimsel farklılık göstermesine rağmen stratosferik ozon seviyesi 1970’lerden bu yana (özellikle Güney Yarımküre’de) her yıl azalmaktadır, ancak son zamanlarda stabilize olmaya başlamıştır. Güneş yanığı ve fotoduyarlılığın, ozon tabakasının incelmesi sonucu dünyada geniş yerlere yayıldığı ve ozon seviyesindeki her % 1’lik düşüşün ölümcül melanomada % 1 – 2 oranında artışına sebep olduğu tahmin edilmektedir.
Sis, pus, bulutlar ve havadaki kirleticiler; ultraviyole seviyesini % 10 – 90 oranında azaltabilmektedir. Kar, kum ve metaller ultraviyole ışınların % 90 kadarını yansıtabilmektedir. Deniz suyu % 15 kadarını yansıtırken, durgun sularda (örneğin havuzlarda) çok daha az yansıma gözlenir. Havuzda yüzenlerin, ultraviyole ışınların 1 metre derinliğe kadar olan suya nüfuz etmesi mümkün olduğundan bu ışınlara maruz kalma olasılığı yüksektir.
Gölge bir yer, güneşten gelen ultraviyole ışınları % 50 – 95 oranında azaltır. Korunma miktarı, farklı gölge yerleri arasında önemli farklılıklar göstermektedir. Örneğin; plaj şemsiyelerine kıyasla sıkı ormanlık alanlar daha fazla koruma sunmaktadır. Ultraviyole ışınlara maruziyeti azaltmak için en iyi teknik özellikle gün ortasında güneşten kaçınmaktır.